Altın Ordu devletinin dağılmasından sonra 1437 yılında kurulan Kazan Hanlığı’nın başkenti olan Kazan, bu tarihten itibaren önemli bir ticaret merkezi oldu. Sibirya ve Orta Asya’ya ulaşım yolları üzerinde bulunması, bölgede yaz aylarında kurulan panayırlar, şehrin ticarî ve siyasî önemini arttırdı. Şehir kısa bir sürede cami, saray, medrese gibi çeşitli İslamî eserlerle tezyin edildi ve İdil-Ural bölgesinin en önemli şehirlerinden biri haline geldi. Ancak hanlıktaki iç çekişmeler ve yoğun Rus baskısı neticesinde şehir 1552 yılında Rusların eline geçti. Şehirde bulunan Han Sarayı, Nur Ali ve Kul Şerif camileri, Han Mezarlığı gibi pek çok İslamî eser ortadan kaldırıldı. Sadece bugün de sağlam durmakta olan Süyüm Bike minaresine dokunulmadı. Kırmızı tuğladan yapılmış 53 metre yüksekliğindeki bu minare, Kazan kalesinin de içinde bulunduğu şehrin en yüksek noktasına inşa edilmiştir. Bugün Kremlin olarak adlandırılan bu bölge, 2001 yılındaUNESCO tarafından “tarihi miras” olarak kabul edildi. 1998 yılında buraya Kul Şerif adında dört minareli bir cami inşasına başlanıldı.
Kazan 1552 yılından sonra islamî şehir kimliğini kaybederek bir hıristiyan şehri kimliğine büründü ve 19. yy’ın ikinci yarısına kadar bu özelliğini korudu. Kazan’ın Rus hakimiyetine geçmesinden sonra Çarlık Rusyası ilk defa Müslüman tebaa ile karşılaştı. İdareciler imparatorluğun bu yeni tebaasını hıristiyan yapmak suretiyle daha iyi bir Rus tebaasına dönüştürmek için 1555 yılında Kazan’da bir piskoposlukla kurdular. Piskopos Guriy 1555-1576 yılları arasında büyük bir hıristiyanlaştırma başlattı. Kazan piskoposluğu devletin de yardımıyla kısa sürede İdil-Ural bölgesinin en önemli misyoner merkezlerinden biri haline getirildi. Müslüman tebaa zorla ve çeşitli vaatlerle hıristiyan olmaya zorlandı. Kazan ve bölgesine Rus nüfusun yerleştirilmesi, dinlerini değiştirmeleri için yapılan baskılar Tatarları 1556’da isyana sürükledi. Ancak isyan kısa sürede bastırıldı ve din değiştirmeyenlerin şehir surları içinde yaşamaları yasaklandı. Müslümanlar şehrin dışına çıktı ve bugün de Eski Tatar Mahallesi olarak bilinen yeni bir mahalle kurdular. 19. yy’ın sonuna kadar Kazan’daki hıristiyan ve müslümanlar ayrı mahallelerde ve köylerde yaşıyorlardı. Kazan 1552-1829 tarihleri arasında 9 büyük yangın geçirdi. 24 Ağustos 1829 tarihindeki yangında 9 kilise ve 1309 ev yandı. 1714 yılında Zuye, Viyatka, Kongor, Simbir ve Penza şehirlerini içine alan Kazan eyaleti teşkil edildi. 1722 yılında Çar I Petro Kazan’ı ziyaret etti, bu ziyaretten sonra şehrin ticarî ve sosyal önemi artmaya başladı. Çarın emriyle şehirde askerler için kundura ve nehir gemileri yapan fabrikalar kuruldu. 1726’da Duhovni Seminariya açıldı. 1758 yılında ilk erkek lisesi (gimnazyum) açıldı. Çariçe II. Katerina 1767 yılında Kazan’ı ziyaret etti. Bu ziyaret sırasında müslümanlar kendisine müracaat ederek cami yapımı için izin istediler. II. Katerina’nın verdiği izinle müslümanlar Kazan’ın Ruslar tarafından fethinden sonra ilk camiyi 1766 yılında inşa ettiler. Bu cami bugün Mercanî camisi olarak bilinmektedir. Şehirdeki ikinci cami 1768 yılında Apanayev ailesi tarafından yaptırıldı. 1771 yılında Ahundov ve Apanay medreseleri açıldı. 1774 yılında İdil-Ural bölgesinde çarlığa karşı büyük bir isyan girişimi başlatan Pugaçev, Kazan’ı ele geçirdi. İsyan sırasında şehirde çıkan yangın üç gün devam etti. Tarihi yapıların çoğu bu yangın sırasında yok oldu, sadece şehrin kalesi sağlam kaldı. Bu isyan girişiminin bastırılmasından sonra yeniden Kazan’ın imarına başlandı. 1791’de ilk Rus tiyatrosu, 1786’da barut fabrikası ve 1797’de Duhovni Akademi açıldı. 1785 yılında yeni arazi düzenlemesi sırasında İdil ve Kama nehirleri arasındaki yerler Kazan eyaletine bağlandı. 1804 yılında Kazan Üniversitesi açıldı. Bugün halâ hizmet vermekte olan üniversitenin ana binası 1805-1814 yılları arasında inşa edildi. 1800 yılında şehirde ilk matbaa, 1809 yılında üniversite matbaası, 1811 yılında da ilk kitap mağazası açıldı. Kazan’da Şark Matbaası (Azyatiski Tipografiya) isimli ilk Arap harfli matbaa da yine 1800 yılında açıldı. Bu matbaada 1802-1810 tarihleri arasında 50 bine yakın çeşitli dini kitaplar ve Kur’an basıldı. İkinci Arap harfli matbaa 1802 yılında Kaan Üniversitesi’nde açıldı. Bu iki matbaa 1829 yılında birleştirildi. Haritanov Matbaası, Kazan’daki Arap harfli matbaaların en iyilerinden biri idi. Bu matbaada 1909 yılına kadar 2 milyon civarında İslamî eser basıldı. Sibirya’nın yerleşime açılmasından sonra şehrin ticari önemi daha da arttı. XX. yy’da Kazan, Rusya İmparatorluğu’nun en önemli ticaret ve kültür merkezlerinden biri durumuna geldi. 2 Ocak 1848’de ilk banka, 24 Mayıs 1850’de ilk kız lisesi, 1860’da ilk deri fabrikası (Alafuzov), 1865’de şehir kütüphanesi, 1876’da Tatar Öğretmen Okulu, 1881 ilk müzik okulu açıldı. Şehrin en büyük kütüphanesi olan Kazan Devlet Üniversitesi Kütüphanesi (Nauçnaya Biblioteka İmeni N. İ. Lobaçevskogo) 1814 yılından itibaren kitap toplamaya başladı. 1907 yılında 18.508 kişinin istifade ettiği kütüphanede 160 bin cilt kitap bulunuyordu. 1997 sayımına göre kütüphanede 4.700 bin cilt kitap bulunmaktadır. Bu kitapların 153 bin cildi Tatarca, 23 bin cildi de Arap harfli matbu ve el yazmasıdır. Şehirdeki diğer bir önemli kütüphane de Tataristan Milli Kütüphanesi’dir. Bu kütüphanede de 3.700 bin cilt kitap bulunmaktadır ve bunların 80 bin cildi Tatarcadır.
Kazan 27 Mayıs 1920’de kurulan Tataristan Muhtar Cumhuriyeti’nin başkenti olduktan sonra hızla gelişmeye başladı. 1926’da yolcu otobüsleri çalışmaya başladı. 1928’de kanalizasyon inşasına ve yeni konut yapımına başlandı. 1932 yılında havacılık enstitüsü ve sinema filmi üreten bir fabrika açıldı. 13 Nisan 1945’de Rusya İlimler Akademisi’nin Kazan şubesi açıldı. 1954 yılında şehre doğal gaz boru hatları döşenmeye başladı. Kazan Üniversitesi, Pedagoji Üniversitesi, Teknik Üniversite, Konservatuar ve çeşitli yüksek okullar, şehirdeki en önemli öğretim kurumlardır. İlimler Akademisi’ne bağlı çeşitli enstitüler de üniversite sonrası eğitim verilmektedir. Galiasker Kemal, Kerim Tinçurin, Musa Celil, Kaçalov drama tiyatrosu şehirdeki en büyük tiyatrolardır. Tukay, Lenin, Musa Celil, Gorki ve Devlet Müzesi (700 bin parça koleksiyonu bulunmaktadır) şehirdeki önemli müzelerdir. Komünist dönemde inşa edilen yeni üniversite binaları, parlamento binası, sirk ve Tataristan oteli şehirdeki görkemli yapılardan bazılardır.1990’dan sonra Türkler tarafından inşa edilen spor sarayı, pramit (eğlence merkezi), Safar oteli ve filarmoni salonu şehirdeki modern yapılardan bazılardır. Ayrıca 1990’dan sonra Kazan’ın hemen hemen her mahallesinde inşa edilmeye başlayan değişik mimarideki küçük camiler ve kiliseler de şehre çok dinli bir kimlik vermiştir. Devlet müzesi, Tukay müzesi, Milli Kütüphane binası, opera binası, Mercanî, Apanay, Burnay, Ecim (Azimov), Peçen Pazarı ve Sultan camileri ile St. Pavel ve St Pyotr kiliseleri, Kazan’daki önemli tarihî eserlerdir.